İnsanlar ne iş yaptığımı – senarist- duyunca ilk soruları “nasıl yazıyorsunuz, nerden aklınıza geliyor o kadar şey, ilham perisini mi bekliyorsunuz “ oluyor. Ben de “Ah nerde ilham perisini bekleyecek zaman? Zora düştün mü oluyor” diyorum. Evet itiraf ediyorum, benim olayım bu. Her zaman “Şöyle bol bol vaktim olsa bak ben ne Oscarlık hikayeler yazarım” modundayım ama yok, yalan. Onu da denedim o zaman hiç bir şey çıkmıyor benden. Ben ille bir dar zamanda yazmalıyım, ille son dakika olmalı , ille sıkışmalı, yumurta kapıya dayanınca yapmalıyım. Yılların alışkanlığı ne yaparsınız 20 yıl arkası yarın yazınca demekki böyle bir paterne sahip oluyorsunuz. Ama sonradan öğrendiğime göre bunun bilimsel bir yanı varmış; yaratıcılığı körükleyen bir durummuş.
Yazarken yaratıcılığı nasıl devreye sokabiliriz. Diğer yazan arkadaşları bilmiyorum ama size kendimden bir kaç tüyo verebilirim. Tecrübeyle sabittir.
1 numaralı kuralım; Silgiyi kalemden önce bitirenlerdenim. Yaz sil yaz sil hatta o kadar ki gözümle elim senkronize olmuş bir ileri bir geri gider durur. Yorucu değil korkmayın. En içine sineni bulana kadar azcık gözler şaşı oluyor o kadar.
2 numaralı kuralım; yazacağım konunun ıcığını cıcığını çıkaranlardanım. “Kıskançlık” temalı bir hikaye mi yazacağım kıskançlık nedirle başlar, kıskançlıkla ilgili seyretmediğim film, okumadığım yazı kalmaz.
3 numaralı kuralım; not defteri, kurşun kalem, silgisiz gezmem. Gece yatarken bile komodinin üstünde kağıt ve kalemim vardır. Şimdi buna bir de yakın gözlüğü eklendi maalesef. Gözlemlediğim, duyduğum, şahit olduğum her şeyi not alırım. Bir gün mutlaka işe yarar bilirim.
4 numaralı kuralım; en iyi hikaye gerçek, yaşanmış olaylardan çıkar. Genci, yaşlısı, köylüsü, kentlisi, yabancısı, yerlisi, farklı insanları merak ederim, utanmam sorarım.
5 numaralı kuralım; dinlerim dinlerim dilerim… Yurdumun insanı içini dökmek ister bilirim can kulağıyla dinlerim.
6 numaralı kuralım; kafamdaki konuyu tartışırım güvendiklerimle. Fikirlerini alır, çoğaltırım farklı bakış açılarını. Uçarım, kaçarım…”Ya kıskançlıktan çatlasaydı ya kıskançlıktan hırs yapıp zengin olsaydı ya kıskançlıktan estetik ameliyat olsaydı” diye çoğaltırım ya olsaydı’larımı…
7 numaralı kuralım; cesur davranır, meydan okurum kendime. En olmadık şeyleri birbiriyle tanıştırır, dans ettiririm. Ya kafa kol girerler birbirlerine ya da ahenkle uçarlar göklerde.
8 numaralı kuralım; Üşenmem, an’ı ballandıra ballandıra gözümde canlandırırım. O duyguyu birebir yaşarım. Bu sebeple çok ağlamışlığım, kahkahalarla gülmüşlüğüm olmuştur. Şahit olanların “deli mi ne” bakışlarına maruz olduğum da doğrudur.
9 numaralı kuralım; Benden başka bir ben çıkarırım. Otomatik pilottan çıkar, bambaşka Aynur’a dönüşürüm. Özgür, bulutların üstünde, her şeyin kontrolümün altında olduğu bir dünyaya kanat çırparım. Engel tanımam orası benim dünyamdır, yalnız bana ait.
10 numaralı kuralım; kendime bir sebep ararım. Ben ne için yazıyorum bunu? Para, şan, şöhret, sevgi, tutku, eğlence, merak, içini dökme, kendini ifade etme vs vs… Kendi sebebimi yaratırım en önce, gerisi gelir istediğimce. Sizin yazma sebebiniz ne?
Aynur Ulusoy ACC
Creative Coach