KOÇLUK YAPARKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

KOÇLUK YAPARKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

 Önyargısızlık

Kişisel önyargılarımız; yaşamla ilgili filtreleri, değerleri ve varsayımları içerir. Koçluk çalışmalarında bu gözlüğü ne kadar bir tarafa bırakabilirsek iletişim o kadar kaliteli olur. Danışan yargılanmadığından emin olduğunda, süreç içerisinde kesin kurallar ile katı bir çerçeve çizilmediğinde verimlilik artar. Sonuç olarak bu tarz bir iletişimde danışan kendi cevaplarına daha kolay ulaşır.

Koçluk iletişiminde temel prensip, bir şeyleri bildiğimizi farz etmemek, öğrenmek için sorular sormak ve etkin şekilde dinleyebilmektir. Bunun için konudan bağımsız olarak danışanla içten bir şekilde ilgilenmeye ve onun zihin haritasını merak etmeye ihtiyaç vardır. Böylece, kendi zihin haritamızdan uzaklaşarak ön yargımız ile zihnimizin arasına önemli bir dikkat noktası eklemiş oluruz.

Sistemsel Merak

Bireylerin aradığı çözüm kendi içindedir. İlerlemek istedikleri ve sorun olarak algıladıkları şeylerin arka planı genellikle en iyi onlar tarafından bilinir. Bu sebeple en iyi cevaplar onlar tarafından bulunmalıdır. Koç, güçlü sorular ile çözüme ulaşılmasını kolaylaştırır ve bireylerin kendi seçimleri doğrultusunda sorumluluk almasına yardımcı olur.

Bu desteği ön yargılarından uzaklaşarak, farz etmeyen bir merak duygusu ile gerçekleştirebiliriz. Bu anlamda merak iki türlü ele alınabilir. Birincisini kişisel ilgi alanlarımızı tatmin etmek adına merak içinde olmak; ikincisini, bir sistem dâhilinde danışanın referans çerçevesine, motivasyon kaynaklarına ve yaşamsal değerlerine ilgi göstermek şeklinde düşünebiliriz. Birinci tür merak ön yargılarımızı daha fazla çalıştıracak, konudan bağımsız olarak danışanı temel alan ikinci tür merak ise ona olan samimi ilgimizi besleyecektir.

 Güven Oluşturma

Karşılıklı güvenin geliştirilmesi, koçluk sürecinin önemli bir unsurunu oluşturmaktadır. Koç ve danışan birbirini daha iyi tanıdığında, beklentiler ve ihtiyaçlar dile getirildiğinde, açıklık ve samimiyet söz konusu olduğunda karşılıklı güven gelişir. Gelişen güveni desteklemenin ve sürdürülebilir hâle getirmenin en önemli bileşeni birlikte yapılacak anlaşmalar ve geri bildirim alışverişi olacaktır.

Gizlilik

Koçluk ilişkisi, karşılık güven, hiyerarşiden uzak eşit bir ilişki temelinde gizliliği de esas aldığında iş birliği için önemli bir zemin oluşturulacaktır. Gizlilik, elde edilen bilgilerin danışana ait olduğu ve hiçbir şekilde başkalarıyla paylaşılmayacağı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla gizlilik danışanın en doğal hakkı hâline gelmektedir. Bunu net bir şekilde ifade etmek ve korumak da koçun en temel görevidir.

Özellikle sponsor ilişkisinin mevcudiyetinde gizlilik daha fazla önem kazanır. Danışanla yapılan çalışma sonuçlarının, anketlerin, kişilik envanterlerinin ne ölçüde ve kim tarafından sponsorla paylaşılacağı sürecin başında danışanla ve sponsorla netleştirilmeli ve koçluk sözleşmesinde yer almalıdır.

Tavsiye Vermeme

Bireyin mevcut düşünce modeli ile yarattığı problemlerin üstesinden gelebilmesi ve değişim sağlayabilmesi için akıl vermek ve yönlendirmenin ötesinde yeni bir anlayışa ihtiyaç vardır. Kişisel farkındalık ancak içeriden (kendi kendini sabote eden iç konuşmalar) ve dışarıdan müdahale edilmeden objektif bir gözlemle sağlanabilir. Oysa ki tavsiye vermek, kendi düşünceniz ile karşınızdaki kişinin farkındalığını ve sorumluluğunu takas etme sonucunu doğurur. Bu açıdan farkındalık ve sorumluluk alınmasına katkı sağlamaz.

Koçluk diyaloğunun özünde etkin dinlemek ve farkındalık sağlayacak güçlü sorular yer alır. Güçlü sorular; yönlendirmeden uzak, tavsiye içermeyen; kimi zaman danışanın yüzleşmesini sağlayacak, meydan okur niteliktedir. Koçun herhangi bir fikrini, bakış açısını yönlendirici bir sorunun içerisine gizlemesi yerine izin isteyerek dile getirmesi ve danışana düşüncesini sorması daha etkili olacaktır.

Aşırı Müdahalede Bulunmak

Aşırı müdahalede bulunmak, koçluk sürecinde koçun, bireyin düşünce sürecine aşırı derecede müdahale etmesi veya çözümleri belirlemede çok aktif bir rol alması anlamına gelir. Bu durum, koçluk prensiplerine ve etik kurallarına aykırıdır. Aşırı müdahale, bireyin kendi çözümlerini bulma yeteneğini zayıflatabilir. Koçun aşırı derecede yönlendirici olması, bireyin kendi düşünce sürecini ifade etme ve geliştirme şansını azaltabilir.

Koçluk, bireylere bağımsızlık ve kendi potansiyellerini keşfetme fırsatı tanıyan bir süreçtir. Aşırı müdahale, bireyin bu duyguyu kaybetmesine ve motivasyonun azalmasına neden olabilir.

Bir önceki yazımız olan Koçluk Mesleği başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

212 Derece Koçluk Akademisi 2023